Genel Korunma Yöntemleri Nelerdir?
Hap ve Mini Hap Hap ve mini haplar kadınlarda yumurtlamayı ve döllenmeyi engelleyerek gebelik oluşmasını önlüyor. Bu hapların mutlaka her gün düzenli bir biçimde kullanılması gerekiyor. Yumurtalık ya da rahim kanserine karşı koruyucu özelliği de bulunuyor. Adet kanamalarının miktarında da azalmaya neden olabiliyor ve bu yönüyle kanamaya bağlı kansızlık sorununa yol açmıyor. Aylık İğne Kas içine enjekte edilen aylık iğnelerin de her ay yapılması gerekiyor. Bu iğneler de haplar gibi yumurtlamayı ve döllenmeyi engelleyerek gebeliğe karşı koruyor. Çoğunlukla adetin ilk gününde uygulanır. Fakat emzirme döneminde kullanılması önerilmez. Nedeni ise anne sütünün azalmasına ve yapısının değişmesine yol açıyor olmasıdır. Aylık
daha fazla
Anne Karnında Bebek Hıçkırığı Nasıl Anlaşılır?
Gebelik döneminde bebeklerin anne karnında pek çok hareket yaptığı biliniyor. Toplumda en bilinen bebek hareketleri ise tekme atmasıdır. Oysa bebeklerin anne karnındaki tek hareketi tekmelerden ibaret değil. Kimi zaman bebekler anne karnında hıçkırabilir. Bu hıçkırıklar bazen anne adayı tarafından hissedilirken bazen de hissedilmez. Bebeklerin anne karnında hıçkırması bir sağlık sorunu olduğu anlamına gelmiyor. Bunun gayet normal olduğunu belirtmeliyiz. Anne karnında bebeklerin hıçkırması ne zaman başlar ve nasıl hissedilir gibi merak edilen tüm sorulara yanıt vereceğiz. Öncesinde ise ‘bebek anne karnında hıçkırır mı’ sorusunun yanıtını daha detaylı şekilde ele alalım. Anne Karnındaki Bebek Hıçkırır mı? Bebekler anne karnında hıçkırabilir ve bu hıçkırıklar da
daha fazla
Menopozun 10 Belirtisi Nelerdir?
Menopoz, kadınların doğurganlığının sona erdiği biyolojik bir dönemdir. Kadınlarda menopoz 45 – 55 yaş arasında başlayan bir süreçtir. Ancak daha erken dönemde de menopoza girilebilir. Menopozun belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz: 1- Adet Düzensizliği Adet dönemi 21 gün ile 35 gün arasında değişebilen periyotlarla meydana gelir. Bu dönem 3 gün ile 7 gün devam eder. Eğer daha sık ya da daha seyrek adet görme durumu meydana geliyorsa bu, adet düzensizliği olarak kabul edilir. Adet düzensizliğinin pek çok farklı nedeni olabiliyor. Bu nedenlerden biri de menopoza giriyor olmaktır. 2- Sıcak Basması Menopozun başlaması ile beraber vücudun östrojen hormon seviyesinde de bir düşme yaşanır. Bu düşüş
daha fazla
Hamilelikte Oruç ile İlgili Bilmeniz Gereken 7 Konu
Anne adaylarının Ramazan ayında oruç tutma konusunda aklı karışabiliyor. Pek çok platformda bu konu çeşitli tartışmalara da neden oluyor ve bu durum akılların daha fazla karışmasını beraberinde getiriyor. Ramazan ayında oruç tutma ya da beslenme konusunda en çok merak edilen 7 sorunun yanıtını sizlere aktaralım. 1-) Ramazanda Hamilelik ile İlgili Bilinmesi Gerekenler Öncelikle anne adaylarının gebelik dönemi boyunca sağlıklı beslenmesi gerekir ve öğün atlamaları istenmez. Bu nedenle oruç tutmak yani uzun süre aç ve susuz kalmak tıbbi açıdan önerilmiyor. Gebelik döneminde anne adayının sağlığı kadar bebeğin sağlığı da önemlidir. Bebeğin anne karnında gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için annenin düzenli beslenmesi çok
daha fazla
Myom ve Polip Kısırlık Nedeni Mi? Tedavisi Var mı?
Myom (miyom) ve polipler iyi huylu oluşumlardır. Ancak döllenen yumurtanın rahme tutunmasını önleyebildikleri için kısırlığa yol açabildiklerini belirtebiliriz. Bu durum kadınlar arasında yaygın görülen bir sorun olan rahim içi yapışıklık durumunda da geçerlidir. Elbette her myom ya da her polip infertilite nedeni değildir. Ancak infertiliteye yol açma olasılıklarının bulunduğunu da belirtmek gerekiyor. Polip Kısırlığa Nasıl Yol Açar mı? Polipler rahmin en iç tabakasında yer alıyor ve büyüme eğiliminde olanlar rahim içine ya da rahim ağzına doğru genişliyor. Yumuşak kıvama sahip bir et parçası gibi düşünebileceğiniz polipler çok ender durumlarda kanserleşebilir. Poliplerin kısırlığa neden olması aslında dolaylı şekilde ortaya çıkar. Yerleşim yeri nedeniyle
daha fazla
Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Endometrial hiperplazi yani rahim duvarı kalınlaşması, rahim içi duvarının ideal orandan daha kalın bir hale gelmesi olarak açıklanabilir. Menstrüasyon döneminde bazı hormonlar salgılanır ve bu hormonlar rahim içi tabakanın kalınlaşmasına yol açar. Döllenme meydana geldiğinde yumurtanın rahme tutunması, rahim içi duvarın daha kalın olması nedeniyle kolaylaşır. Döllenme meydana gelmezse rahim içi duvar yeniden incelir ve bir sonraki menstrüasyon döneminde kalınlaşır. Döngü bu şekilde devam eder. Vücudun östrojen ile progesteron hormonlarındaki dengede bozulma olması halinde ise rahim duvarındaki kalınlaşma çeşitli sorunları da beraberinde getirmeye başlar. Rahim duvarındaki kalınlaşmanın nedenlerini de ele alacağız. Ancak öncesinde ne gibi belirtilerin görüldüğünü aktaralım. Rahim Duvarı Kalınlaşması Belirtileri
daha fazla
Kısır Çiftler Ne Zaman Bir Hekime Başvurmalı?
Bebek sahibi olmak çok sayıda çiftin hayalidir. Ancak çeşitli sorunlara bağlı olarak bu hayalin gereğe dönüşmesi mümkün olmayabiliyor. İşte bu noktada devreye tüp bebek tedavisi gibi başarısı yıllar önce kanıtlanmış olan yardımcı üreme teknikleri giriyor. Kısırlık yani infertilite günümüzde çok sayıda kişinin yaşadığı bir problemdir. Bu sorun kimi zaman kadından kimi zaman da erkekten kaynaklanabiliyor. Bazı çiftlerde ise yapılan araştırmalarda herhangi bir problem tespit edilemiyor. Bu durumda nedeni bilinemeyen kısırlıktan söz edilebilir. Çiftlerin 1 yıl korunma yöntemleri olmadan düzenli bir cinsel ilişki yaşamalarına rağmen, gebelik neticesi elde edilemediyse kısırlıktan söz edilebilir ve gerekli incelemeler, tetkikler gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla çiftler ne zaman bir
daha fazla
Kısırlık Neden Oluşur? Tedavisi Var mıdır?
İnfertilite yani kısırlık, günümüzde çok sayıda çiftin yaşadığı problemlerden biridir. Çiftler bebek sahibi olmak istediklerinde ve 1 yıl boyunca düzenli olarak korunmasız cinsel ilişkiye girdikleri halde gebelik elde edilemediğinde kısırlıktan söz edilebilir. Günümüzde üreme döneminde olan her 100 çiftten yaklaşık olarak 10 – 15’i kısırlık sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Elbette hem kadınlarda hem de erkeklerde kısırlığın pek çok farklı nedeni bulunuyor. Kadın ve erkeklerde kısırlık nedenlerini ele alacağız. Ancak öncesinde gebeliğin oluşabilmesi için hangi faktörlere ihtiyaç olduğunu gözden geçirmekte fayda var. Gebelik İçin Gerekli Olan Faktörler Sağlıklı ve belirli bir olgunluğa erişmiş olan karın üreme hücresi (yumurta) Erkek tarafından üretilen
daha fazla
Tüp Bebek Tedavisinde Hangi Aşamada Laparoskopi Yapılır?
Kısırlık tedavisinde uygulanan yöntemler ile başarı elde edilemediğinde devreye tüp bebek tedavisi giriyor. Günümüzde başarı oranı en yüksek tedavi seçeneği olan tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olma hayalinin gerçeğe dönüşmesi mümkün! Geliştirilen en yeni teknikler sayesinde tüp bebek tedavisinin başarı oranının daha da artığını söyleyebiliriz. Aynı zamanda tedavide başarı şansını artırmak adına uygulanan yöntemler de bulunuyor. Bunlardan biri de laparoskopidir. Tüp Bebek Tedavisinde Laparoskopi Nedir? Öncelikle laparoskopinin hem tanı hem de tedavi amacıyla uygulanabildiğini, sadece tüp bebek tedavisine özgü bir yöntem olmadığını belirtmeliyiz. Pelvik enfeksiyonlar, kısırlık problemleri ya da HSG sonucunda bir anormallik belirlenmesi gibi durumlarda da yaygın bir şekilde
daha fazla
Tüp Bebek Tedavisinde Hangi Aşamada Histeroskopi Yapılır?
Histeroskopi rahim içerisinin detaylı bir şekilde görüntülenmesini sağlayan yöntemlerden biridir. Rahimde mevcut olan anomalilerin tespit edilmesini de sağlayan bu işlem vajinal yoldan gerçekleştiriliyor. Bu nedenle hastaları zorlayan ve rahatsızlık veren bir işlem olmadığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Histeroskopide kullanılan kamera sadece 4 mm kalınlığındadır. Tüp bebek tedavisi kapsamında da histeroskopi işleminin yapılması önemli faydalar sağlayabiliyor. Tedaviye başlanmadan önce yapılması gereken bir işlem olduğunu da belirtmeliyiz. Bilindiği gibi başarılı bir tüp bebek tedavisinden söz edebilmek için öncelikle embriyonun rahme tutunması gerekiyor. Ancak miyom, polip, yapışıklık gibi rahim içerisinde mevcut olan bazı sorunlar embriyonun rahme tutunmasını önleyebiliyor. Dolayısıyla sağlıklı bir gebelik elde edilmesi olasılığı
daha fazla