1. Hap ve Mini Hap

Hap ve mini haplar kadınlarda yumurtlamayı ve döllenmeyi engelleyerek gebelik oluşmasını önlüyor. Bu hapların mutlaka her gün düzenli bir biçimde kullanılması gerekiyor. Yumurtalık ya da rahim kanserine karşı koruyucu özelliği de bulunuyor. Adet kanamalarının miktarında da azalmaya neden olabiliyor ve bu yönüyle kanamaya bağlı kansızlık sorununa yol açmıyor.

  1. Aylık İğne

Kas içine enjekte edilen aylık iğnelerin de her ay yapılması gerekiyor. Bu iğneler de haplar gibi yumurtlamayı ve döllenmeyi engelleyerek gebeliğe karşı koruyor. Çoğunlukla adetin ilk gününde uygulanır. Fakat emzirme döneminde kullanılması önerilmez. Nedeni ise anne sütünün azalmasına ve yapısının değişmesine yol açıyor olmasıdır. Aylık iğneler eğer doğru şekilde uygulanırsa oldukça etkili bir korunma yöntemidir.

  1. Üç Aylık İğne

3 aylık periyotlar halinde uygulanan iğneler de adet döneminin ilk gününde yapılır. 3 aylık iğne ile korunma yöntemini tercih edenlerin bilmesi gereken önemli bir detay bulunuyor. İğneler kesildikten sonra gebe kalmak için 9 ay kadar beklemek gerekebilir. Bu iğneler progesteron hormonu içerir ve bu hormon aracılığıyla gebeliği önler.

  1. Deri Altı Kapsülleri

Deri altı kapsüller kolun iç kısmına basit bir müdahale ile yerleştirilir. Progesteron içeren bu kapsüller 3 yıl ya da 5 yıl boyunca gebeliğe karşı koruyucudur. Ara kanama ya da lekelenmeye neden olabilirler ancak gayet konforlu bir doğum kontrol yöntemi olduğunu da belirtmeliyiz. Anne sütünü etkilemiyor olması, emziren kadınlar tarafından da rahatlıkla kullanılmasını beraberinde getirir.

  1. Rahim İçi Araç

Yaygın kullanılan doğum kontrol yöntemlerinden biridir. 10 yıl boyunca koruyan türleri de olan rahim içi araç (RİA) herhangi bir zaman uygulanabilir olmasıyla da ön plana çıkar. Kadının gebelik planlaması olduğunda çıkarılabilir ve beklemeye gerek kalmadan hamile kalınabilir. Rahim içi araç da anne sütünü etkilemez.

  1. Kondom (Prezervatif, Kılıf, Kaput)

Kondom, erkekler tarafından kullanılan bir doğum kontrol yöntemidir. Tek kullanımlık olarak üretilen kondom, cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da koruyucudur. Hiçbir zararı ya da yan etkisi bulunmaz.

  1. Diyafram

Rahim ağzını örten ve ince lastikten yapılan bir araç olan bu ürün cinsel ilişkiden önce yerleştiriliyor ve ilişkiden 6 saat sonrasında ise çıkarılıyor. Anne sütü üzerinde olumsuz bir etkisi olmayan bu yöntem emziren anneler tarafından da kullanılabilir.

  1. Kadın Kondomu

Uç kısımları halka şeklinde gerilmiş bir kılıf görünümünde olan kadın kondomu, sperm ile yumurtanın buluşmasını önler. Bu yolla da gebeliğe karşı koruyucudur ve aynı zamanda cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da koruyucu özelliği bulunur. Bu ürünün de bir zararı ya da yan etkisi bulunmuyor, güvenle kullanılabilen bir yöntemdir.

  1. Spermisitler (Sperm Yok Ediciler)

Bu ürünler kadın vajinasına konan, jel, fitil ya da tablet formunda üretilen araçlardır. Ancak her cinsel ilişki için bu yöntemin tekrarlanması gerekir. Tek bir kullanım bir süreliğine koruma sunmaz, cinsel ilişki sonrasında yeniden kullanımına ihtiyaç olur. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tümüne değil sadece birkaçına karşı koruma etkisi bulunur.

  1. Kadında Tüplerin Bağlanması (Tüp Ligasyonu)

Bir daha gebelik planlaması olmayan yani bebek istemeyen kadınlar için uygun bir yöntemdir. Tüpler ameliyat ile bağlanır ve bu işlemin ardından kadının hamile kalması artık mümkün olmaz. Evli kadınlarda eşinin de yazılı onayı ile yapılabilen bir işlemdir. Klinik ortamda istirahat gerektirmez, basit bir müdahale ile yapılabilen bir işlemdir.

  1. Erkekte Kanalların Bağlanması (Vazektomi)

Erkeklerde sperm kanallarının bağlanması prosedürü şeklinde uygulanan bu yöntemde de artık ileride bebek sahibi olmak mümkün değildir. Bu nedenle ileride baba olmayı düşünmeyen erkekler için uygun bir seçenek olduğunu belirtmeliyiz. Evli erkeklerde eşinin yazılı onayı gerekmektedir. Klinik ortamda yatmak gerekmez ve basit bir müdahale ile uygulanabilir.

Merak edenler için –> Polikistik over sendromu

  1. Doğal Korunma Yöntemleri
  • a) Doğurganlık Belirtilerine Dayalı Yöntemler

Doğurganlık belirtilerine dayalı yöntemlerden ilki, kadının yumurtalama dönemlerinde cinsel ilişkiye girmemesidir. Genellikle vücut ateşi, vajinal akıntı gibi durumlar dikkate alınarak yumurtalama dönemi belirlenir ve kadın tarafından uygulanan bir yöntemdir. Ancak % 100 gebeliği önlediğinden de söz edilemez. Kadının yumurtalama dönemini doğru şekilde tespit edememesi halinde gebelik oluşabilir.

  • b) Emzirme İle Korunma (Laktasyon Amenoresi)

Doğum sonrasında 6 ay kadar bir zaman diliminde belirli koşullar sağlandığında yumurtlama olmayabilir. Bebeğin sadece anne sütü ile beslenmesi ve günde en az 60 dakika emzirme eyleminin gerçekleşmesi gibi koşullar söz konusudur. Ancak adet kanamasının doğum sonrasında başladığı dönemde ve emzirmenin azalması durumunda gebelik oluşması riski de yükselir.

  • c) Geri Çekme (Dışarı Boşalma)

Cinsel ilişkide boşalmadan hemen önce erkeğin penisinin vajinadan çıkarılması şeklinde uygulanır. Etkin bir doğrum kontrol yöntemi değildir. Son derece risklidir ve doğru zamanda penisin çıkarılmamış olması halinde gebelik oluşabilir. Bu nedenle diğer doğum kontrol yöntemlerinin tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Doğum kontrol metotları hakkında sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

İlginizi çekebilir –> Tampon nedir