Bebek sahibi olmak çok sayıda çiftin hayalidir. Ancak çeşitli sorunlara bağlı olarak bu hayalin gereğe dönüşmesi mümkün olmayabiliyor. İşte bu noktada devreye tüp bebek tedavisi gibi başarısı yıllar önce kanıtlanmış olan yardımcı üreme teknikleri giriyor. Kısırlık yani infertilite günümüzde çok sayıda kişinin yaşadığı bir problemdir. Bu sorun kimi zaman kadından kimi zaman da erkekten kaynaklanabiliyor. Bazı çiftlerde ise yapılan araştırmalarda herhangi bir problem tespit edilemiyor. Bu durumda nedeni bilinemeyen kısırlıktan söz edilebilir.

Çiftlerin 1 yıl korunma yöntemleri olmadan düzenli bir cinsel ilişki yaşamalarına rağmen, gebelik neticesi elde edilemediyse kısırlıktan söz edilebilir ve gerekli incelemeler, tetkikler gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla çiftler ne zaman bir hekime başvurmalı sorusunun yanıtı da bu noktada ortaya çıkıyor. 1 yıllık korunmasız ilişki yaşanması ve hamilelik olmaması durumunda artık çiftlerin bir hekime başvurmasının zamanı gelmiş demektir.

Hangi Durumlarda 1 Yıl Beklemeden Bir Hekime Başvurulmalı?

Bazı durumlarda ise çiftlerin 1 yıl beklemesi istenmez. 6 ay beklenmesi, bu çiftler için yeterli olarak kabul edilir. Bu durumları ise aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

  • Çok sık ya da çok seyrek adet görülmesi (Adet düzensizlikleri)
  • Tekrarlayan düşükler
  • Daha önce pelvik enfeksiyonlar geçirmiş olmak
  • Erkekte testislerin küçük olması
  • Kadının 35 yaş üzerinde olması

Yukarıda sıraladığımız durumlarda doğal yollarla hamilelik elde etmek için 1 yıl beklemek ve zaman kaybetmek önerilmiyor. 6 ay sonrasında doktora başvurulması durumunda gerekli incelemeler yapılarak eğer gerek görülürse yardımcı üreme tekniklerinin devreye girmesi sağlanmalıdır. Çünkü gebeliklerde kadının yaşı oldukça önemli bir faktördür. Kadının yaşı ilerledikçe gebelik şansı düşer. Kaliteli erkek ve kadın üreme hücrelerine ihtiyaç olduğundan gereksiz bir zaman kaybı yaşanması istenmez.

Kısırlık Tanısı İçin Yapılan Hormon Testleri Neler?

Kısırlık şüphesi ile bir hekim başvurduğunuzda tanı konabilmesi için hormon düzeylerinin de ölçülmesi gerekiyor. Bunun için kadından az miktarda kan numunesi alınması yeterli olacaktır. Yapılan testlerde ise şu değerler gözden geçirilir:

  • FSH
  • LH
  • E2
  • Prolaktin
  • Serbest T3
  • Serbest T4
  • TSH
  • 17-OH Progesteron
  • DHEA-SO4

Tüm bunlarla birlikte kan grubu ve kan sayımı da belirlenerek gözden geçirilir.  Hormon değerleri de çeşitli nedenlere bağlı olarak normal referans aralığından farklı olabiliyor. Bu durumda altta yatan unsurların tespit edilmesi için daha farklı tetkiklere de ihtiyaç duyulabilir.

Elbette kısırlık tanısının konması için sadece hormon değerlerinin gözden geçirilmesi yeterli olmaz. Aynı zamanda rahim filmi çekilmesi, rahim içinin ultrason ile görüntülenmesi ve değerlendirilmesi de gerekecektir. Çeşitli testlerin yapılmasının ardından tanı konabilir ve hastaya en uygun tedavi seçeneği değerlendirilerek tedavi aşamasına geçilir.

Merak edenler için –> Mikroenjeksiyon nedir

Kısırlık Tedavisi Nasıl Yapılır?

Öncelikle infertilite durumunda her hasta için aynı tedavi prosedürünün uygulandığından söz edemeyiz. Tedavide öncelikli seçenek doğal yollarla hamile kalmaya engel olan durumun belirlenmesi ve ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için de ilaç tedavisi tercih edilebileceği gibi cerrahi müdahaleler de devreye girebilir. Bazı hastalarda kitle mevcudiyeti gibi durumlarda cerrahi müdahale zorunlu hale gelebiliyor. Sorunun ortadan kaldırılması ile birlikte doğal yolla gebelik şansı da doğuyor.

Ancak günümüzde çiftler özellikle yaş faktörü de önem taşıdığından bebek sahibi olmak için uzun süre daha beklemek istemiyor. Bu durumda çiftlerin imdadına yetişen ise tüp bebek uygulamasıdır. Başarı oranı son derece yüksek olan tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olma hayallerinin gerçeğe dönüşmesi sağlanabiliyor. Tüp bebek tedavisi çok sayıda çiftin faydalanabildiği bir yöntemdir. Günümüzde geliştirilen yeni teknikler sayesinde bu yardımcı üreme yönteminin başarısının çok daha fazla artığını söyleyebiliriz.

Kaç Çeşit Kısırlık Var?

Genel olarak infertilite yani kısırlık sorununun iki farklı kategoride ele alındığını söyleyebiliriz. Bunlar;

  • Primer
  • Sekonder

Primer olarak adlandırılan kısırlıkta daha önce hiç gebelik elde edilmemiş olur. Bir yıl boyunca doğum kontrol yöntemi uygulanmadan düzenli cinsel ilişki yaşanmasına karşın gebeliğin elde edilememesi, primer kısırlık olarak tanımlanır.

Sekonder kısırlıkta ise çiftler daha önce bebek sahibi olmuştur ancak bir sonraki bebek için gebelik elde edilememiştir. Bu durumda da sekonder kısırlıktan söz edilebilir. Her iki kısırlık sorununda da tüp bebek yönteminin uygulanabildiğini belirtmeliyiz. Kısırlık konusunda tüm sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

İlginizi çekebilir –> Kısırlık neden oluşur