Amniyon Kesesi Nedir? Görevi Nelerdir?
Amniyon kesesi en genel şekli ile gebeliklerde bebeğin içinde bulunduğu ve içi sıvı dolu olan kesedir. Elbette bu kese gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi ve bebeğin gelişimini sürdürebilmesi adına büyük önem taşıyor. Halk arasında ‘bebeğin eşi’ olarak bilinen plasenta da bu kese içerisinde yer alır. Kesede bulunan amniyotik sıvının bebekleri her türlü koşula karşı koruduğunu söyleyebiliriz. Bu koşullar arasında sıcak ve soğuğun yanı sıra basınç da bulunuyor. Ayrıca sıvı, bebeğin rahatlıkla hareket edebilmesini de kolaylaştırıyor. Amniyon sıvısının kaynağına, miktarına ve bu konuda merak edilen diğer hususlara da değineceğiz. Öncesinde ise plasentayla amniyon sıvısını daha ayrıntılı şekilde ele alalım. Plasenta ve
daha fazla
Gebelikte Protein Eksikliği Nedir? Neden Olur?
Gebelikte protein eksikliği bebeklerin sağlıklı bir şekilde gelişimlerini sürdürebilmeleri bakımından da önemlidir. Hamilelik döneminde beslenmenin ne denli önemli olduğu biliniyor. Ancak beslenmeyle ilgili sorunların bebekleri de doğrudan etkilediğini de bilmek gerekiyor. Bunun en net örneklerinden biri de proteinin yetersiz olmasıdır. Anne karnındaki bebekler protein ihtiyacını anneden karşılar. Bebeklerin özellikle doku ve kas gelişiminin sağlıklı olması için anne adayının yeterli oranda protein alması da büyük önem taşıyor. Zira yetersiz protein alımı hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Yeni hücre yapımı ve sağlıklı kan yapımı bakımından da protein alımının önemli olduğunu belirtebiliriz. Eğer gebelikte protein eksikliği olursa ölü doğum
daha fazla
Dörtlü Tarama Testi Nedir? Neden Yapılır?
Dörtlü tarama testi anne adaylarının sıklıkla merak ettiği analizlerden biridir. Bu test her gebelikte rutin olarak gerçekleştiriliyor. Testin yapılma amacı ise anne karnında olan bebeklerde Down Sendromu yani trizomi 21, trizomi 18 ya da nöral tüp defekti gibi anomaliler olup olmadığının anlaşılmasıdır. Bununla birlikte söz konusu tarama testi ile bebeklerdeki bazı gelişim geriliklerine dair risklerin belirlenmesi de mümkün olabiliyor. Dolayısıyla dörtlü tarama testinin hamileliklerde son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz. Bebeklerdeki tüm olası hastalıklara karşı gerçekleştirilen bir tarama testi olmadığını da belirtmek gerekiyor. Ancak son derece yaygın görülen bazı kromozomal anomalilere dair risklerin düşük mü yoksa yüksek mi olduğunun belirlenebilmesi için mutlaka
daha fazla
Gebelikte Toksoplazma Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Gebelikte toksoplazma sorunu tüm anne adaylarını endişelendiren rahatsızlıklardan biridir. Toksoplazma problemi gondii olarak da anılıyor. Nedeni ise tek hücreli olan bu mikroorganizmanın insan vücuduna bulaşmasıdır. Çoğunlukla çiftlik hayvanlarında enfeksiyona neden olmasıyla gündeme gelen parazit, insanlarda da bazı sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Elbette gebelik döneminde anne adayına bulaşması, anneden bebeğe geçmesi riskini de beraberinde getiriyor. Çiftlik hayvanlarının ya da avlanan hayvanların etkinin az pişmiş olarak tüketilmesi durumunda bu parazitin insan vücuduna bulaşması da söz konusu olabilir. Enfekte olan hayvanların etlerinin az pişmiş tüketilmesi, dünya genelinde bu parazitin bulaşmasının başlıca nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Anne adayları için bu durumun tehlikeli bir tabloya dönüşmesi
daha fazla
Braxton Hicks Kasılmaları (Yalancı Doğum Ağrıları)
Braxton Hicks kasılmaları gerçek doğum sancılarıyla sıklıkla karıştırılan ve özellikle gebeliğin son dönemlerinde yaşanan kasılmalardır. Toplumda bu kasılmalar yalancı doğum sancısı olarak da biliniyor. Söz konusu kasılmaların rahmi doğuma hazırlama özelliğinin olduğunu söyleyebiliriz. Ancak elbette yalancı kasılmalar doğumun başladığı anlamını da taşımaz. Özellikle ilk gebeliklerde bu kasılmalar anne adaylarının erken doğum yaptığı düşüncesine kapılmasına neden olabiliyor. Çünkü anne adayları doğumun başladığını düşünüyor. Genellikle bu kasılmaların hamileliğin 24. haftasında başladığını da söyleyebiliriz. Kasılmalar ağrısız olarak gerçekleşir. Çoğunlukla rahmin üst kısmında meydana gelir ve bu nedenle de kasılma en çok karnın üst tarafından hissedilir. Uzun süren kasılmalar olmadığını ve genellikle 35 – 40
daha fazla
Embriyo Dondurma İşlemi Nedir? Nasıl Yapılır?
Embriyo dondurma işlemi kadından alınan yumurta ve erkekten alınan sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında döllenmesi neticesinde elde edilen embriyonun özel koşullarda saklanmasıdır. Bu sayede embriyonun daha sonraki süreçte kullanılması ve gebelik elde edilmesi mümkün hale gelir. Bu yöntem, çocuk sahibi olmak isteyen ancak bu planını erteleyen çiftler için umut vaat ediyor. Çünkü bir süre sonrasında kadının yumurtalık rezervi azalmış olsa bile gebelik elde edilmesini mümkün kılıyor. Tüp bebek tedavisi kapsamında da embriyonun dondurulması mümkün olabiliyor. Şayet uygulanan embriyo transferi ile başarı elde edilemezse yani gebelik gelişmezse, ilerleyen süreçte dondurulan embriyonun kullanılması mümkün hale geliyor da diyebiliriz. Bu işlemin nasıl yapıldığını detaylı bir
daha fazla
Yumurta Dondurma İşlemi Nedir? Nasıl Uygulanır?
Yumurta dondurma işlemi ultrasonografiden yardım alınarak kadın yumurtalıklarından toplanan üreme hücrelerinin laboratuvar ortamında dondurulması olarak açıklanabilir. Özel bir işlemle toplanan yumurtalar ‘kriyoprotektan’ olarak adlandırılan koruyucu maddeler ile etkileşiminin ardından dondurulmaya alınıyor. Bu yumurtalar laboratuvar ortamında – 196 derecede saklanıyor. Bu sayede ilerleyen dönemlerde bebek sahibi olmak isteyen kadınlar, daha önce dondurulan yumurtalarını kullanabiliyor. Bu sayede sağlıklı bir gebeliğin elde edilmesi de mümkün oluyor. Kadınlarda yumurta dondurma işlemine dair merak edilen tüm konulara değineceğiz. Ancak öncesinde kimlerin bu işlemden faydalanabileceği konusunu ele alalım. Yumurta Dondurma İşlemi Kimlere Yapılır? Öncelikle yumurta dondurma işlemi 24 Ekim 2014 Üreme Tıbbi Yönetmeliği kapsamında donduruluyor. Bu yönetmeliğe göre
daha fazla
Hamile Kalma Yöntemleri Nelerdir? Nelere Dikkat Edilir?
Hamile kalma yöntemleri kuşkusuz çiftler için son derece önemli bir konudur. Özellikle yakın zamanda bebek sahibi olmak isteyen çiftler, neler yapması gerektiğini merak ediyor. Bu süreci hızlandırmanın bir yolu var mı, nasıl kolay hamile kalınır gibi sorular da sıklıkla gündeme geliyor. Çiftlerin 1 yıllık korunmasız ilişkiye karşın hamilelik elde edememesi durumunda infertiliteden yani kısırlıktan söz edilir. Bu durumda gebeliği önleyen olası nedenler araştırılır. Tüm bu konulara değineceğiz. Hamile kalmayı kolaylaştıran hususlardan da söz edeceğiz. Öncesinde yeni evli çiftlerin gebelik için ne yapması gerektiğini ele alalım. Yeni Evlenenler Hamile Kalmak İçin Ne Yapılmalı? Çok sayıda çift hemen bebek sahibi olmak istiyor. Bu nedenle
daha fazla
Anne Karnında Bebeğin Öldüğü Nasıl Anlaşılır?
Anne karnında bebeğin öldüğü çoğu zaman anne adayı tarafından anlaşılamaz. Yapılan tıbbi kontrollerde bu durumun tespit edilmesi mümkün olabilir. Anne adayları için oldukça endişe verici bir boyut kazanan bebek kayıpları her 4 gebelikten 1’inde karşılaşılan bir tablodur. Elbette tahmin edilebileceği gibi bebek kayıpları çok sayıda farklı unsurdan kaynaklanabiliyor. Şayet bebek kaybı gebeliğin 20. haftasından önce meydana gelirse bu durum düşük olarak addedilir. Hamileliğin 20. haftası ile 40. haftası arasında bebeğin hayatını kaybetmesi ise tıpta ölü doğum olarak kabul edilir. Bu konuda merak edilen her türlü konuya açıklık getireceğiz. Aynı zamanda bu durumda ne gibi belirtiler ortaya çıktığından da söz edeceğiz. Ancak
daha fazla
Kan Uyuşmazlığı Nedir? Neden Olur? Tedavisi Nasıldır?
Kan uyuşmazlığı nedir sorusunun en genel yanıtı, anne ile babanın kan gruplarının arasında uyumsuzluk olmasıdır. Bilindiği gibi insanlarda kan grupları A, B, AB ve 0 olmak üzere 4’e ayrılıyor. Her bir kan grubunun ise Rh pozitif ya da Rh negatif olması mümkündür. İnsanlar arasında yapılan kan nakillerinde uyumlu olan kan gruplarının ve Rh değerinin tercih edilmesi gerekir. Kendilerinden farklı ve uyumsuz bir kan grubundan kan alındığında vücudun bağışıklık sisteminin tepkisi ile karşılaşılır. Bağışıklık sisteminin bu tepkisi ise çeşitli sorunlara yol açar. ABO olarak adlandırılabilen bu kan uyuşmazlığı kimi zaman anne ile bebek arasında da görülebiliyor. Bu içeriğimizde konuya her yönüyle açıklık
daha fazla