Düşük nedir? Gebeliğin 20 haftadan önce istemsiz şeklide sonlanmasına verilen addır. Normal gebelik yaklaşık olarak 40 hafta sürer ve bu süreç tamamlandığında doğum gerçekleşir. Ancak bazı nedenlerle gebeliğin ilk yarısında düşük meydana gelebilmekte ve fetüs yaşamını kaybedebilmektedir.

Düşüğün nedenleri için tek bir sebepten bahsedilmesi mümkün değildir. En bilindik düşük nedeni fetüsün genetik bir hastalığının olması olsa da bazı durumlarda annenin kontrol altına alınamayan şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları ya da rahimin bir gebeliği taşıyamayacak türlü anomalilere sahip olması gelir.

Düşük Tehdidi Ne Demektir?

Gebeliğinin ilk haftalarında kanama yaşayanlar için abortus imminens yani düşük tehdidinden bahsetmek mümkündür. Gebelik henüz erken dönemdeyse ve vajinal kanama başlamış ise kadının zaman kaybetmeden doktora gitmesi gerekir. Gebeliğin ilk haftalarında kanama ile birlikte endişeye kapılan kadınların hemen hepsi düşük nasıl hissedilir diye merak ederler. Düşük belirtileri her kadında aynı olmamakla birlikte kanama çoğu zaman ortak belirtidir. Bazı kadınlarda kanamaya ağrı eşlik edebilir ya da kanama olmadan sadece ağrı olabilir.

Hamilelikte kanama olması beklenen bir durum değildir çünkü rahim ağzı bu süreçte kapalıdır. Bundan dolayı da kanama olması biz hekimlerin aklına ilk olarak kadının hamilelik kaybı tehdidi altında olduğunu getirir. Bu durumda öncelikle olarak bebek eğer kalp atışlarının duyulabileceği haftalara gelmiş ise kalp atışları dinlenir. Ultrason muayenesi sonucunda fetüsün canlı olduğu teşhis edildikten sonra anneye ilaç tedavisi uygulanır ve yatak istirahati verilir. Hamilelik kaybı tehdidi olan kadınların düşüğe neden olan hareketler ve davranışlardan kaçınmaları oldukça önemlidir. Düşük tehdidi bebeğin sakat doğmasına ya da farklı anomalilerin meydana gelmesine neden olmaz.

Düşük tehdidi yaşayan hastaların birçoğunda kanama durdurulabilir ve gebelik devam eder. Ancak nadir de olsa kanama kontrol altına alınamaz ve tüm müdahalelere rağmen hamilelik kaybı gerçekleşir. Bu düşük türü önlenemez hamilelik kaybı olarak adlandırılır.

Düşük Türleri Nelerdir?

Önlenemez Düşük

Abortus insipiens adı verilen önlenemez hamilelik kaybı uygulanan tüm tedavilere rağmen abortus insipiens yani fetüsün anne karnından yaşamın kaybederek doğum kanalından doğru dışarı düşmesidir. Bazı düşüklerin kaçınılmaz olması çok sık rastlanan bir durum değildir. Kaçınılmaz düşüklerde rahim ağzı açılmıştır, kanama şiddetlidir ve uygulanan kanama durdurucu tedavilere rağmen kanama artarak devam eder. Kanamaya karın ağrısı ve kramplar da eşlik eder.

Tam Olmayan Düşük

Bir gebelik meydana geldiği ilk andan itibaren fetüs, plasenta içinde büyür ve 9 aylık gelişimini bu kese içinde sürdürür. Halk arasında bebeğin eşi olarak tabir edilen gebelik kesesi ya da diğer gebelik materyalleri (amniyon kesesi, membranlar vs.) fetüs düşse de rahim içinde kalabilir. Bu da hamilelik kaybı sonrası rahimde parça kalması dediğimiz durumdur ve düşük sonrası kanamanın devam etmesine neden olur.

İnkomplet abortus denen bu durumda rahim içi ultrason ile kontrol edilir ve parçalar kürtaj ile rahimden tahliye edilir.

Tam Düşük

Komplet abortus denen bu hamilelik kaybı türünde rahimde hiçbir gebelik materyali kalmaz. Tüm gebelik materyalleri fetüs ile birlikte dışarı atıldığında dolayı bu duruma tam düşük adı verilir.

Tam düşükler, daha çok 12 haftadan küçük düşüklerde görülür. Komplet abortus sonrası kadında ağrı ya da kanama kısa sürede kendiliğinden geçer ve rahim ağzı kapalıdır. Durumdan emin olabilmek için mutlaka ultrason ile rahim içinin incelenmesi gerekir.

Bebeğin Anne Karnında Ölmesi

Bebeğin anne karnında ölmesi durumuna missed abortus yani fark edilmemiş düşük denir. Intrauterin exitus olarak adlandırılan bu durumda bebek, rahim içinde ölür ve anne bunu fark etmez. Bazı durumlarda Missed abortus sancıya neden olmaz ve kadın hamilelik kaybı olduğunu fark etmez. Ölü bebeğin rahimde kalması annenin hayatını riske atar ve zehirlenme, pıhtı oluşumu gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Missed abortus genelde kahverengi akıntı ile kendini belli eder.

Bu durum günümüzde özellikle de büyük şehirlerde çok sık rastlanan bir durum olmaktan çıkmıştır. Bunun nedeni annenin gebelik süreci başlar başlamaz sürekli kontrol altında oluşudur. Anne karnında ölen bebek acilen kürtaj ile alınmalıdır.

Kimlerin Düşük Riski Daha Fazladır?

Her gebelikte düşük tehdidi bulanmaz. Ancak gebelik öncesi ya da gebelik oluştuğunda yapılan bazı yanlış davranışlar, hastalıklar da düşüğe neden olabilmektedir. Kimlerin hamilelik kaybı tehdidi bulunur sorusuna verilecek en yaygın cevaplar ise aşağıda sıralandığı gibidir.

  • Çok genç ya da yaşı ilerlemiş olan kadınlarda,
  • Daha önceden hamilelik kaybı yapmış kadınlarda,
  • Sigara kullanan ve günde en az 10 sigara içenlerde,
  • Alkol alanlar gebelerde,
  • Herhangi bir nedenle ateşi 37,8 derece ya da daha üzerinde olan hamilelerde,
  • Özellikle karın bölgesini etkileyen kaza, travma geçirmiş olan kadınlar (rahme doğrudan yapılan tüm müdahaleler de travma olarak nitelendirilir. Buna, amniyosentez, koryon villus örneklemesi gibi rahim içine yapılan tüm işlemler de travma olarak nitelendirilir.)
  • Kafein tüketimi fazla olan kadınlarda düşük tehdidi yani riski bulunur.

Düşük Nasıl Anlaşılır?

Düşük tanısı konulması için öncelikle hastanın ultrasonla muayenesi gerekir. Kanama şikayeti ile düşük endişesine kapılan kadınlarda öncelik ultrason muayenesi ile fetüsün canlı olup olmadığının öğrenilmesidir. Bununla birlikte rahim ağzı açıklığı, gebelik materyalinin rahim ağzında ya da vajen bölgesinde görülmesi gibi durumlarda düşük tanısını kesinleştirmek için bilinmesi gereken semptomlardır.

Düşüğün Belirtileri Nelerdir?

dusugun belirtileri

Hamilelik kaybı belirtilerinde en çok karşımıza çıkan şey vaginal kanama ve karın ağrısıdır. Kanama ve ağrı aynı anda görülebildiği gibi ayrı ayrı da görülebilmektedir.

Kanama ve kramp tarzı şiddetli ağrıya ek olarak ateş, vajinadan parça düşmesi, kötü kokulu akıntı gelmesi, uzun süre kahverengi akıntı olması gibi belirtiler de ortaya çıkabilir. Fakat bu belirtiler her zaman hamilelik kaybı yapıyor olduğunuz anlamına gelmez ve belirtilerden bir tanesi dahi sizde var ise zaman kaybetmeden doktora başvurmanız gerekir.

Düşük Tedavi Edilebilir Ya da Önlenebilir mi?

Düşükler daha çok erken gebelik döneminde sık görülse de bu oran yaklaşık olarak %8-20 civarlarındadır. Hamilelik kayıplarının %80’i ise ilk 12 hafta içinde gerçekleşir. Düşükle sonuçlanmış gebeliklerin %41’inde kromozom anomalisi de denen çeşitli genetik hastalıklar tespit edilmiştir.

Kadının hamilelik kaybı tehdidi var ise bunu önlemek için bazı ilaçlar verilir. İlaçların birçoğu progesteron hormonu etken maddelidir ve bu hormonun bebeğe hiçbir zararı yoktur. Rahim içini iyileştirmek, bebeğin daha kolay tutunmasını sağlamak için uygulanan bu tedavi düşük tehdidi olan hemen her kadına uygulanır.

Düşük Sonrası Tedaviye Gerek var mıdır?

Düşük tek parça halinde ise rahim içi ultrason ile incelenir ve içeride parça kalmadığı anlaşıldığında hastaya sadece istirahat verilir. Hastanın ağrı eşiği düşük ise ve ağrılar fazla ise bu süreçte kısa bir süre ağrı kesici tedavisi uygulanabilir.

Hamilelik kaybı parçalı ise ve gebelik materyalleri rahim içinde saptanmışsa hasta acilen kürtaja alınır ve rahim içi temizlenir. Kalan parçaların kendiliğinden düşmesini beklemek hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan böylesine zorlu bir süreçte, kadının daha da yıpranmasına ve rahim içinde enfeksiyon gelişmesine neden olmaktan başka bir işe yaramaz. Bu nedenle bazı hekimler hamilelik kaybı sonrası beklemeyi tercih etseler de bu oldukça yanlış ve gereksiz bir yaklaşımdır.

Bir kez hamilelik kaybı yapan bir kadının sonraki gebeliklerinde de düşük yapma riski hiç yapmayan bir kadına göre daha fazladır. Bu oran hamilelik kaybı sayısı arttıkça fazlalaşır. Bu nedenle düşük yapan bir kadının yeniden hamile kalma düşüncesi varsa öncesinde mutlaka bir uzman doktora başvurmalıdır.

Bu şekilde sonraki gebeliklerde oluşabilecek hamilelik kaybı tehdidi önceden öğrenilerek rahim yeniden gebeliğe hazır hale getirilebilir.

 

İlginizi çekebileceğimizi düşündüğümüz diğer makalelerimiz:
Kürtaj Fiyatları Ne Kadar?
Düşük ilacı nedir?
Adet döneminde hamile kalınır mı?

Detaylı bilgi için Özel Bahçelievler Kadın Hastalıkları ve Doğum Merkezimizi arayarak ulaşabilirsiniz.
Cep Tel: 0532 414 56 66
Ofis Tel: 0212 603 66 54
E-Mail: [email protected]