Atrofi genellikle kaslarda gerileme olması ya da vajinada küçülme olması gibi durumlarda gündeme geliyor olsa da vücudun pek çok bölgesinde görülen sorunlardan biridir. Normal ebatlarda olan organlarda, dokularda ya da hücrelerde çeşitli unsurlara bağlı olarak küçülme olması şeklinde tanımlanabilen bu sorun günümüzde yaygın şekilde görülüyor.

Kimi zaman organ gerilemesi ile birlikte organın gelişim evresinde beklenen ebatlara ulaşmaması ve küçük kalması şeklinde de ortaya çıkabiliyor. Bu sorunun tam tersi ise ‘hipertrofi’ olarak tanımlanıyor. Halk arasında ise atrofinin ‘körelme’ ya da ‘zayıflama’ gibi isimlerle de anıldığını söyleyebiliriz. Kimi zaman beslenme sorunları kimi zaman organda ya da dokuda kanlanma sorunları ile birlikte de ortaya çıkabilen bu sorunun tedavisine, hangi dönemlerde görüldüğüne değineceğiz. Öncesinde ise nedenleri üzerinde durmakta fayda var.

Atrofi Neden Oluşur?

Sıklıkla merak edilen konuların başında atrofi nedenleri geliyor. Bu sorun çok sayıda farklı faktörden kaynaklanabildiği için tek bir nedene bağlayamayız. En yaygın nedenleri ise kısa bir liste halinde aktaralım.

Yetersiz ya da Yanlış Beslenme

Beslenme sorunları sayılamayacak kadar fazla hastalığın temel nedeni olabiliyor. Zira atrofinin de nedeni olacak kadar önemli bir faktördür. Vücudun günlük vitamin, mineral ve su ihtiyacının karşılanması çok büyük bir önem taşıyor. Yetersiz, tek yönlü beslenme kaslarda organlarda ya da dokularda gerilemeye, küçülmeye sebebiyet verebiliyor. Kimi zaman bu süreç zamana bir hayli yayıldığından anlaşılması çok daha uzun sürede gerçekleşiyor.

Hareketsiz Yaşam Sürme

Günümüzde çeşitli hastalıklara neden olan unsurlardan biri de hareketsiz bir yaşam sürmektir. Genellikle kilo alma ya da kaslarda zayıflamaya neden olduğu gündeme geliyor olsa da hareketsiz bir yaşam atrofiye de neden olabiliyor. Masa başı çalışanlarda, sağlık sorunları nedeniyle hareketsiz kalanlarda bu sorunun yaygın bir biçimde görülmesi de bundan kaynaklanıyor.

Yaşın İlerlemesi

Yaşlanma tek başına bu soruna neden olan unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Yaşlanma ile birlikte beslenmeye dikkat edilmemesi, vücudun günlük hareketlerinin azalması gibi unsurlar da maalesef atrofiye davetiye çıkaran unsurlardır. Dolayısıyla yaşlılıkta beslenmeye ve egzersize her zamankinden daha fazla dikkat etmek gerekiyor.

Hastalıklar

Çeşitli hastalıkların neticesi olarak da söz konusu problem ortaya çıkabilir. Hastalıkların ortadan kaldırılması için uygulanan tedavileri de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor.

Hormonal nedenler

Vücudun hormon dengesinin bozulması pek çok farklı rahatsızlığı doğurabiliyor. Bunlardan biri de atrofidir. Özellikle kadınlarda menopoz döneminden sonra östrojen hormonu eksikliği vajinada küçülmeye neden oluyor. Vajinal atrofide en etkili unsurun östrojen hormonu eksikliği olduğunu söyleyebiliriz.

Bilgin olsun –> https://www.saithalil.com/herpes/

Vajinal Atrofi Nedir?

Vajinal atrofi ya da halk arasındaki adıyla ‘vajinanın küçülmesi’ menopoz döneminin ardından oldukça yaygın şekilde görülüyor. Her 2 kadından 1’inde menopoz sonrasında gerilemiş vajina durumu ortaya çıkıyor. Bunun nedeni ise vücudun hormon dengesidir. Kadınlarda doğurganlık döneminin artık sona erdiği menopoz döneminde östrojen hormonu eksikliği de ortaya çıkıyor.

Bu hormonun eksik olmasına bağlı olarak vajina ebatlarında da küçülme meydana geliyor. Zira östrojenin azalması, rahimde ve vajinada kan dolaşımının biraz daha az olmasına neden olur. Bu nedenle organda küçülme sonucu ortaya çıkar. Kimi zaman kanser, cerrahi müdahaleler gibi nedenlerle de menopoz döneminden önce vajinada küçülme meydana gelebilir.

Vajinal mukozada dökülme, incelme gibi değişimlerin de olabildiğini belirtelim. Aynı zamanda menopoz dönemi atrofi problemi ile birlikte farklı şikayetler de ortaya çıkabiliyor. Bu şikayetler arasında en yaygın görülenler kaşıntı, vajinal kayganlıkta azalma, anormal akıntı olması, vajinal kuruluk, enfeksiyona daha fazla eğilim olmasıdır.

Menopoz sonrasında genital bölgede yağ dokusu azalması da meydana gelir. Bu da vajen görünümünde bozulmalar olması ya da deride renk değişimlerinin meydana gelmesi gibi sonuçları doğurabilir. Elbette bu ve benzeri sorunlar yaşandığında zaman kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşülmesi gerekiyor. Böylelikle yaşanan sorunları gidermeye yönelik çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Atrofi Hangi Dönemde Görülür?

Hastalar atrofi tanısı konduğunda bunu genellikle yaşa ya da benzer faktörlere bağlıyor. Ancak söz konusu problemin her yaşta görülebildiğini belirtelim. Belirli bir yaş aralığı ya da belirli bir dönemden söz etmek doğru olmaz. Çünkü yukarıda da değindiğimiz gibi bu sorun pek çok farklı unsura bağlı olarak ortaya çıkabiliyor.

Genellikle menopoz dönemi sonrasında rahimde ve vajinada küçülme olduğundan organ gerilemesi sadece kadınlarda görülüyor ya da menopoz sonrası görülüyor şeklinde bir düşünce ortaya çıksa da bu doğru değildir. Kanser tedavisinden kaynaklı olarak da organlarda ya da dokularda küçülme olabiliyor. Yetersiz beslenmeden ya da hareketsiz bir yaşam sürmekten kaynaklı olarak da genç yaşlarda bu sorun görülebilir. Ancak yaşlılık döneminde daha sık karşımıza çıktığını da belirtmeliyiz.

İlgini çekebilir –> https://www.saithalil.com/hct/

Atrofi Çeşitleri Nelerdir?

Öncelikle atrofi probleminin organın tamamında değil belirli bir dokusunda ya da hücrelerde de meydana gelebildiğini belirtelim. Genel olarak atrofi probleminin görüldüğü doku ya da organlara ise şu örnekleri verebiliriz:

  • Kaslar
  • Testitiküler
  • Sudeck
  • Atrofik rinit
  • Progresif hemifasyal
  • Spinal musküler
  • Gyrate
  • Optik
  • Atrofik glossit
  • Atrofik gastrit
  • Multi sistem
  • Vajina

Spesifik nedenlerle farklı doku bölgelerinde de küçülme ya da gerileme olabilir.

Atrofi Tedavisi Var mıdır?

Hastalara atrofi tanısı konduğunda elbette tedavi seçenekleri değerlendirilir. Ancak öncesinde bu sorunun neden ortaya çıktığının muayene, tetkik ve analizlerle belirlenmesi gerekiyor. Çünkü cerrahi bir müdahale ile küçülme meydana gelmiş olan bir organı büyütmek pek mümkün olmaz. Dolayısıyla erken dönemde tanı konduğunda sorunun kaynağına müdahale edilerek tedavi uygulanabiliyor.

Ancak tahmin edilebileceği gibi her hastada aynı tedavi uygulanamaz. Şayet gerilemiş vajina durumu söz konusuysa ve nedeni de östrojen eksikliğiyse tedavi hormon takviyesi şeklinde yapılabilir. Kaslarda bu sorunun ortaya çıkması durumunda ise daha farklı tedavi seçenekleri uygulanıyor. Aynı zamanda hastaların doğru ve sağlıklı beslenme, günlük su tüketimi, egzersiz yapma gibi unsurlara da önem vermesi ve böylece uygulanan tedaviyi desteklemesi gerekiyor.

Atrofi ve İdrar Kaçırma Sorunu

Kadınlarda atrofi problemine idrar kaçırma sorunu da eşlik edebiliyor. Mesane kaslarında gevşeme olması idrar kaçırmanın en yaygın nedenidir. Öksürme, hapşırma, gülme ya da ani bir harekette bulunma sırasında kimi zaman sadece bir damla kimi zaman da daha fazla miktarda idrar kaçırma yaşanabiliyor. Zira menopoz dönemi atrofi ile birlikte ‘stres inkontinans’ yani istemsiz idrar tutamama sorununun yaygın şekilde yaşandığını belirtebiliriz.

Elbette idrar kaçırma sorunu sadece atrofiden kaynaklanmıyor. Aşağıdaki unsurların da idrar kaçırma şikayetine yol açabildiğini belirtelim:

  • Mesane enfeksiyonları
  • Mesane taşları
  • Vajinada enfeksiyon olması
  • Zorlu doğumlar
  • Sinirsel bazı hastalıklar
  • Mesane tümörleri
  • Mesane çıkışı tıkanıklıkları

İdrar kaçırma şikayeti yaşıyorsanız en kısa zamanda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşebilirsiniz. Bu sayede söz konusu sorunun kaynağı tespit edilebilir ve en uygun tedavi seçenekleri değerlendirilir. Konuya dair tüm sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Merak edenler için:
https://www.saithalil.com/vajinadan-gaz-cikmasi/